•“Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” 1947 yılında kutlanmaya başlamıştır.
•Her
yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden başlayan haftada kutlanan “Verem
Eğitim ve Propaganda Haftası’nın amacı verem konusunda toplumun
bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin
çekilmesidir.
•Bu
amaçla; sempozyumlar ve konferanslar düzenlenir, okullarda kompozisyon
ve resim yarışmaları yapılır, vatandaşa hastalıkla ilgili eğitim
verilir, afiş ve broşürler dağıtılır, yazılı ve görsel basına bilgi
verilir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ ETKENİ
•Tüberküloz etkeni Mycobacterium tuberculosis complex basilleridir.
•Yavaş
çoğalır, kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir
basildir. Asit ile boyayı vermediğinden aside dirençli basil (ARB)
denilir.
TÜBERKÜLOZUN BULAŞMASI
•Tüberküloz basili hava yolu ile bulaşır.
•Basilin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve larinks tüberkülozu olan hastalardır.
•Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.
•Tedavi edilmeyen her hasta yılda 5-15 kişiyi enfekte eder.
•Balgam yayması pozitif olan ve akciğerinde kavitesi bulunan hastalar daha fazla basil saçarlar.
•Basil kaynağı (TB hastası) ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması basilin bulaşmasında önemlidir.
•En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur.
•Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI
•Tüberküloz enfeksiyonu ve tüberküloz hastalığı birbirinden farklıdır.
•Tüberküloz enfeksiyonu vücutta tüberküloz basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur.
•Tüberküloz
enfeksiyonu basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin
deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir.
•Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %5-15’inde yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığı gelişme riski vardır.
•Tüberküloz hastalığı; tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı duruma denilir.
•Hastalığın
gelişmesine yol açan, vücut direncini düşüren, bağışıklığı etkileyen
hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en çok düşüren
hastalıktır. Bunun dışında başta diabetes mellitus, kronik böbrek
yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün kullanımı,
silikozis olmak üzere bazı kronik hastalıklar da vücut direncini
düşürür. Bebek ve çocuklarda vücut direnci düşük olduğundan hastalığa
yakalanma riski fazladır.
•Tüberküloz
hastalığı saç ve tırnak hariç tüm doku ve organları tutabilir, tuttuğu
doku ve organa göre bulgu ve belirti gösterir, ancak en çok akciğerlerde
görülür (%60-70). Hastalığın tuttuğu diğer organlar arasında en sık
görülenler; plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin
zarlarıdır (menenjit).
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
•Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, ateş, gece terlemesi vb. olabilir.
•Solunum sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır.
•Larinks tüberkülozu ses kısıklığı yapabilir.
•Diğer
organları tutan tüberküloz hastalığında ilgili organa ait bulgular
olabilir (lenfadenopati, hematüri, eklemde şişlik vb.).
•İki-
üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış
olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte tüberküloz
hastalığından şüphelenmek gerekir.
TÜBERKÜLOZ TANISI
•Tüberküloz
hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile
konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi
gereklidir.
•Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir.
•Akciğer
tüberkülozu akciğer röntgen filminde bazı belirgin değişikliklere yol
açar. Bu değişiklikler doktorun tüberkülozdan şüphelenmesine yol açar.
•Tüberküloz
tanısında kullanılan deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu
gösterir. Tüberküloz enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığı olabilir. Bu
konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar.
BİLDİRİM VE KAYIT
•Tüberküloz,
bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında
tanı konulan hastaların 24 saat içinde ilgili ilçe sağlık
müdürlüğüne/toplum sağlığı merkezine bildirilmesi gereklidir.
•Tanı konulan tüm tüberküloz hastaları verem savaş dispanserinde kaydedilir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ TEDAVİSİ
•Ülkemizde tüberküloz tedavisi ücretsizdir.
•Tüberküloz tedavisi standarttır. Bu standart tedavi, hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir.
•Yeni
tüberküloz hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay
4 farklı ilaçla ve dört ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi
uygulanmaktadır.
•Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz verilir.
•Tedavide
verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların bir
kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı
sürdürmektedirler.
•Hastanın
ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık
personelinin veya başka bir görevlinin gözetiminde içirtmek en uygun
yoldur. Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir.
•Tedavinin
dispanserde ya da hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin de
dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle
sürdürmek gerekir.
DİRENÇLİ TÜBERKÜLOZ
•Tüberküloz
tedavisinde ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık
iyileşmez, tedavisi üçleşerek dirençli tüberküloz gelişebilir.
•Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) (İzoniyazid ve Rifampisin’e direnç) tüm dünyada önem arz etmektedir.
•DSÖ(Dünya
Sağlık Örgütü) tahminlerine göre Dünya genelinde yeni olguların %3,4’ü
ve önceden tedavi görmüşlerin%18’i Rifampisin dirençli (RD) TB veya
ÇİD-TB’dir.
•Türkiye’de
2018 yılında tespit edilen 11.786 vakanın 176’sı çok ilaca dirençli
tüberküloz hastasıdır. Bunların 131’i yeni olgu iken 4’i5önceden
tedavi görmüş olgudur. Toplam TB2 vakalarında ÇİD-TB oranı %3,2, yeni
olgularda %2,6 ve önceden tedavi görmüş olgularda %9,8’dir.
•176
ÇİD-TB vakasının %65,9’u erkek (116 hasta), %34,1’i (60 hasta)
kadındır. Hastaların 131’i (%74,4) Türkiye doğumlu iken, 45’i (%25,6)
yabancı ülke doğumludur.
•Dirençli
tüberkülozun daha ileri aşamasında bazı ikinci seçenek ilaçlara da
direnç gelişmektedir, bu duruma yaygın ilaç direnci denmektedir
(YİD-TB). DSÖ tahminlerine göre ÇİD-TB olgularından %6,2’si yaygın ilaç
dirençlidir.
•Türkiye’de
2018 yılında tespit edilen 11.786 vakanın 8’i yaygın ilaç dirençli
tüberküloz hastasıdır. Bu hastaların 7’si de yabancı ülke doğumludur
(Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan).
Hastaların 5’i erkek, 3’ü kadındır.
•Ülkemizde
dirençli tüberküloz hastalarının tedavisi Ankara Atatürk, İstanbul
Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve
Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve bazı üniversite
hastanelerinde yapılmaktadır.
TEMASLI MUAYENESİ VE KORUYUCU TEDAVİ
•Bulaştırıcı tüberküloz hastası ile aynı havayı paylaşan ve tüberküloz basiline maruz kalan kişilere “temaslı” denilir.
•Tüberküloz
hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini önlemek ve
tüberküloz enfeksiyonu olan kişide tüberküloz hastalığı gelişimini
önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir.
•Tüberküloz
hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde ücretsiz
olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
•Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir.
•Hasta olmayan fakat tüberküloz olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir.
•Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
VEREM AŞISI - BCG (BACİLLE CALMETTE GUERİN)
•BCG
aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden tüberküloz
hastalığını (menenjit ve miliyer TB) önlemede etkilidir.
•Ülkemizde
BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı
merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak
yapılmaktadır.
•Aşı zamanı geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT- PPD) yapılması gerekir.
TÜBERKÜLOZ HASTALARINA YÖNELİK PSİKO-SOSYAL VE NAKDİ YARDIM
•Tüberküloz,
birey ve toplumda sağlığın yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal
kayıplara da neden olmakta, tedavi uyumu ve uzun süreli tedavilerin
sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler verilmesi
gerekmektedir.
•Bakanlığımız
ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında 12.12.2017 tarihinde
yapılan protokol çerçevesinde “Psiko-Sosyal ve Mali Kayıp Yaşayan
Tüberküloz ve SSPE Hastalarına Yönelik Düzenli Nakdi Yardım Programı”
başlatılmıştır. Program kapsamında ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan
tüberküloz hastalarımıza 2018 yılı Ocak ayından itibaren nakdi yardım
verilmeye başlanmıştır.
DÜNYADA TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ DURUMU
•Tüberküloz halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı problemidir.
•Dünya
nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz basili (Mycobacterium
tuberculosis) ile enfektedir. Bu insanların %5-15’inde yaşamlarının bir
döneminde tüberküloz hastalığının ortaya çıkma riski olduğu kabul
edilmektedir.
•Tüberküloz çoğunlukla ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır.
•Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2019 Raporu”na göre dünya
genelinde tüberküloz görülme sıklığı (insidans) ve tüberkülozdan ölümler
düşmektedir.
•Dünya
genelinde 2018 yılında 10 milyon yeni tüberküloz hastası ortaya
çıkmıştır. Bunların yaklaşık 5.7 milyonu erkek (≥15 yaş), 3.2 milyonu
kadın (≥15 yaş) ve 1.1 milyonu çocuktur (15 yaşından küçük).
•Tüberküloz
hastalarının üçte ikisi 8 ülkededir (Hindistan, Çin, Endonezya,
Filipinler, Pakistan, Nijerya, Bangladeş ve Güney Afrika).
•Tüberküloz
dünya genelinde en çok ölüme neden olan ilk 10 sebepten birisidir. Tek
bir enfeksiyon ajanından olan ölümlerin en sık nedenidir.
•Dünya
genelinde 2018 yılında 1.5 milyon insan tüberkülozdan hayatını
kaybetmiştir (Bunlardan yaklaşık 250.000’i HIV+TB hastasıdır).
•Tedavi
edilmezse tüberküloz hastalarında ölüm oranı yüksektir. Uygun/yeterli
tedavi almayan HIV- negatif TB hastalarının ortalama %45’inin, HIV(+) TB
hastalarının hemen hemen tamamının hayatını kaybedeceği bildirilmiştir.
•DSÖ tahminlerine göre, dünya genelinde 2000-2018 yılları arasında TB tanı ve tedavisi ile 58 milyon hayat kurtarılmıştır.
•2018
yılında yaklaşık 484.000 yeni vaka Rifampisin dirençlidir; bunların
%78’i çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) hastasıdır. Dirençli
olguların yaklaşık yarısı Hindistan (%27), Çin (%14) ve Rusya
Federasyonundadır (%9).
•ÇİD-TB olgularında Dünya genelinde tedavi başarısı oranları düşüktür (%56).
•Dünya
Sağlık Örgütü tarafından tüm ülkeler için tahmini tüberküloz insidans
(estimated incidence) ve mortalite hızları hesaplanmaktadır. Türkiye’nin
2018 yılı tahmini TB insidans hızı yüz binde 16, TB mortalite hızı yüz
binde 0,51’dir (Tablo 1).
Tablo 1. DSÖ Bölgelerine Göre Tahmini TB İnsidans ve Mortalite Hızları, 2018 (DSÖ Küresel Tüberküloz 2019 Raporu)BÖLGE | İnsidans (100.000'de) | Mortalite (100.000'de) |
Afrika Bölgesi | 231 | 57 |
Güney Doğu Asya Bölgesi | 220 | 33 |
Doğu Akdeniz Bölgesi | 115 | 11 |
Batı Pasifik Bölgesi | 96 | 5 |
Avrupa Bölgesi | 28 | 3 |
* TÜRKİYE | 16 | 0,51 |
Amerika Bölgesi | 29 | 2,3 |
DÜNYA GENELİ | 132 | 20 |
*Türkiye 53 ülkeden oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır.
TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ DURUMU
•Türkiye’de tüberküloz görülme sıklığı (insidans) her yıl yaklaşık %3-4 oranında azalmaktadır.
Tablo 2. Yıllara Göre Toplam TB Olgu Sayısı ve İnsidans Hızları, 2005-2018
Yıllar | Nüfus* | Toplam olgu sayısı | İnsidans** (100.000'de) |
2005 | 68.860.540 | 20.535 | 29,4 |
2006 | 69.729.970 | 20.526 | 28,8 |
2007 | 70.586.256 | 19.694 | 27,3 |
2008 | 71.517.100 | 18.452 | 25,3 |
2009 | 72.561.312 | 17.402 | 23,6 |
2010 | 73.722.988 | 16.551 | 22,0 |
2011 | 74.724.269 | 15.679 | 20,6 |
2012 | 75.627.384 | 14.691 | 19,0 |
2013 | 76.667.864 | 13.409 | 17,2 |
2014 | 77.695.904 | 13.378 | 16,9 |
2015 | 78.741.053 | 12.772 | 15,9 |
2016 | 79.814.871 | 12.417 | 15,3 |
2017 | 80.810.525 | 12.046 | 14,6 |
2018 | 82.003.882 | 11.786 | 1 |
*2005 ve 2006 yıllarında TÜİK’in nüfus projeksiyonları, 2007 yılından itibaren adrese dayalı nüfuslar kullanılmıştır.
**İnsidans: Yeni+Nüks Olgu Sayısı / Nüfus x 100.00
Şekil 1. Türkiye’de Yıllara Göre Tüberküloz İnsidansı, 2005-2018
•Ülkemizde 2018 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 11.786’dır.
•2018 yılı TB hastaların %92,9’u (10.948 kişi) yeni TB olgusu, %7,1’i (838 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır.
•Toplam 11.786 hastanın 6.778’i (%57,5) erkek, 5.008 (%42,5) kadındır.
•Hastaların
7.738’inde (%65,7) akciğer tüberkülozu varken, 4.048’inde (%34,3)
akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin
vb.) tutulmuştur.
•2018
yılı hastalarının %10,8’i (1.278 hasta) yabancı ülke doğumlu hastadır.
Yabancı ülke doğumlu TB hastalarında 595 kişi ile (%46,6) Suriye
doğumlular birinci sırada gelmektedir. Suriye’den sonra; Afganistan,
Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, Pakistan doğumlular sıktır.
Öksürüğünü Kapa (afiş)
Pencereyi Aç (afiş)
Hasta Broşürü
Halk Broşürü